18 Ocak 2011 Salı

Sevdiğim İlk Kadın

Battaniye altındaki kış günlerimizi düşünüyorum.Hani senin kocaman meyve tabağını alıp gelişin sonra tek tek hepimize soyarak yedirişin..Hele cuma günüyse  hele de ertesi gün okul, kurs vs bir şey yoksa daha da bir keyiflenirdim.Sana duyduğu güvenle ısınan küçük ellerim, damla damla uykuya akan göslerim..Sabah uyandığımda duyduğum çay kaşığı sesi (Hala sabahları uyandığımda duymayı en sevdiğim ses)

Ne tuhaf sanki bunlar milyon yıl önce olmuş hatta belki hiç olmamış sadece ben hayal kurmuşum gibi geliyor.Oysa hala hatırlıyorum seni, zamana inat sesini unutmuyorum.Kahveme dokunma!! Kıyafetlerimden uzak dur!! Bunları söyleyip sonra irtifa kaybettirmeden fırlattığın menzilli terliklerin :) Bunları anlattığında kimse gülmez oysa ki, gülemez...Bunlar senin ve benim tarihime işlenen ve yine sadece bizim gülebileceğimiz anımsamalar..

Sana dair daha çok anım olmasını isterdim aslında çünkü bende kalanları anlatınca hemencecik bitiyor.Ama ben yine de sanki ilk kez anlatırmış gibi anlatıyorum hepsini ve herkesten çok gülüyorum beraber yaptığımız salaklıklara :) Unutmamak için direndiğim herşeye karşı artık kokunu anımsamıyorum.Ne sen kokar ben bilmiyorum artık.

En çok sana duyduğum güveni öslüyorum sanırım.O nasılsa halleder diyebilmek çok kıymetliymiş.Belki şartlar farklı olsaydı babam sığınağım olabilirdi ama olmadı/olamadı işte.Zaten biz onunla hep renkleri beraberken iyi durmayan ceketle pantolon gibi olduk.İyi olmasa da yine de çok kötü biri olduğunu düşünmüyorum ama cık yine de o renk bende iyi durmuyor mutsuz gösteriyor.Tuhaf ama bazen onu da öslüyorum düşün işte kaybetmek ne kötü bir şey ki onu bile ösletiyor bana.Sevdiğim ilk kadın..aşık olduğum ilk adam..Şimdi biri bulutların ardına saklandı diğeri zamanın boşluğunda bilmediğim bir yerde asılı kaldı.

Bazen aklıma ''Ya bu kız kime benzedi bir söylüyor beş gülüyor'' :) diyişin geliyor..Hala gülüyorum belki eskisi kadar toy ve aralıksız değil ama gülüyorum işte..Zaman zaman çok yoruldum nidaları atsam da direniyorum yokluğuna..

Aslında ne öğrettiysen hala onlarla yaşıyoruz biz.Hala her akşam yemek kokusu çıkıyor çatımızdan.Hala önce tüm evi en son banyoyu temizliyoruz.Artık öğrendik ev süpürülmeden toz alınmaz :)

Çok fazla bir şey olmasa da yaşamımda iyi dostlarım var..Bir telefonun ucunda olan sıcacık eller biriktirdim kendime/kendimize.Yaşam onlarla daha güsel..

Mutsuz suratın ve ben kendi kalemizi koruyoruz, seninle olduğumuz günlerdeki gibi..Ona iyi bakıyorum emin ol o da bana elbette..Bana dair ne hatırlıyosan hala öyleyim, sevdiğin merhametim, kızdığın saman alevlerim..Mutsuz suratının mutsuzlukları :) off abla ya diye şikayetleri :) Eksik ama iyiyim/iyiyiz anne..

Üzerine örttüğün bulutlar ısıtsın seni anne..Hep sıcacık kal ve tıpkı fotoğraflarındaki gibi gülümse oralardan bize..Sevdiğim ilk kadın..ANNEM..

13 Ocak 2011 Perşembe

Sonunda Bende..

İç ses : Eşek kadar oldun bir bloğun yok, bir cacık olmaz kızım senden!!

Herşey hiç bir zaman susturamadığım iç sesimin zırvalamasıyla başladı.Sonra düşündüm yoo epey de haklı aslında..Kendimi bildim bileli yazıyorum ota boka, bari burda da saçmalama hakkımı kullanayım dedim. O kadar aklımda yoktu ki blog açmak daha geçen gün kendime 2 tane defter aldım.Artık o an nasıl bir ruh haline sahipsem birini büyük diğerini küçük aldım.Artık çeyizime koyarım onları :)

Blogda yazmak deftere yazmak gibi değil.Defterde çok yanlızsın bir kere (evet yanlız olmaktan nefret ederim) Bir sürü şey karalıyorsun ama sonunda yine bir tek sen okuyorsun cıkk olmuyor..Annemin deyimiyle '' Ey gidi deli Reşit sen söyle de sen işit '' gibi bir durum oluyor.(Reşit'in kim olduğunu sorma hala bende bilmiyorum)Kızdığım, öfkelendiğim yada mutlu olduğum zamanlarım var benim de elbette..Özellikle kızdığım zamanlarda burdan çemkirmek, hönkürmek bana çok iyi gelecek :)

Yahu direkt çemkirmek bazen kayıplara yol açıyor ama burdan yazdığımda ''yoo ben sana yazmadım ki ne alaka'' diyebilicem..Ben bu kadar kıvıran bir tip değildim ya bak yazarken farkediyorum :)Ve tabi bir de herkesin herşeyi çok bildiği gibi bir durum söz konusu.Bende biliyorum bende söylerim ne var yani pehh..

İlk yazı olması nedeniyle herhangi bir çemkirme, hönkürme olmasın dedim..Yoksa stoğum çok sağlam :) Tamam tamam sonsöz kısmında da giydirmicem :)


Son Söz1: Canım kardeşim umarım bir gün 6000 seanslık o kavitasyona sahip olabilirsin :)