30 Eylül 2011 Cuma

Can Suyu'm

''Sen benim baş ucu kitabım gibisin..Her gece dokunarak uykuya daldığım ve her yeni günle beraber yine yanımda bulduğum..Belki onlarca kez okursun ama her seferinde yeni bir şey keşfedersin ya öylesin işte.. Hiç bitmesin istediğim..Sen benim temiz kalan yanımsın ve ben sendeki umutla her gün yeniden arınıyorum.. Böyle bir şeysin işte, belki de adını hiç bilemeyeceğim BİR ŞEY'sin..''

Hep aşkı güzel anlattığımı düşünürken, birinin kelimelerinde böyle anılmak bendeki tüm kelimeleri kifayetsiz kılıyor işte..

Sen o açelya gibisin sevgilim, her yaprağını ayrı sevdiğim ve her sabah mutlaka gülümsediğim..

Dünde söylediğim gibi tüm olanları anlattığımızda bizi sahiden anlayabilecek insan sayısı öyle az ki..Son günlerde en sık duyduğum cümle ''Siz napıyorsunuz yaa?'' oluyor :) Ne yaptığımızı değil ama bir aşkı tüm hücrelerimizde nasıl yaşadığımızı biliyorum..

Bize ait, kimsenin bilmediği ve hep kendimize saklamak istediğimiz anlarımız, anılarımız var daha şimdiden..Aynı anda aynı şeyi düşünebildiğimiz zamanların keyfi sarıp sarmalarken bizi, birlikte geçirilen zamanlarda dakika hesabı yapıyoruz..

Dün gece sorduğun sorunun öyle uzun, ama bir diğer taraftan da ne söylesem yeterli gelmeyecek bir cevabı var.. Neden sen?

Sen o kadehteki rakı gibisin..Kokusunu önceden de çok sevdiğim ama yudumlamaktan çok korktuğum..Şimdi her yudumda sevdiğim o koku içime işliyor.. Sen benim kadehimdeki ''Can Suyum''sun..

27 Eylül 2011 Salı

Eylül Akşamı(m)

Her şeyin bir sebebi vardı işte tıpkı bu şarkıyı çok sevmem gibi..Ben onu sevdim o seni bana getirdi..Doğum gününde gelmişsen bana, adın sadece armağan olabilir.. En güzel sebebim su gibi ömrün olsun..

Hayatıma hoş geldin sevgilim..



Hiç bir neden yokken ya da biz bilmezken
Tepemiz atmış ve konuşmuşuzdur
Onca neden varken ve tam sırası gelmişken
Hiç bir şey yapmamış ve susmuşuzdur
Aynı anda aynı sessiz geceye doğru
İçim sıkılıyor demişizdir
Aynı sabaha uyanırken kim bilir
Aynı düşü görmüşüzdür
Olamaz mı? Olabilir

Onca yıl sen burada onca yıl ben burada
Yollarımız hiç kesişmemiş bu Eylül akşamı dışında
Belki benim kağıt param
Bir şekilde döne dolaşa senin cebine girmiştir
Belki aynı posta kutusuna
Değişik zamanlarda da olsa
Bir kaç mektup atmışızdır
Ayın karpuz dilimi gibi batışını
İzlemişizdir deniz kıyısında
Aynı köşeye oturmuşuzdur köhnede
Belki bir kaç gün arayla
Olamaz mı? Olabilir

Onca yıl sen burada onca yıl ben burada
Yollarımız hiç kesişmemiş bu Eylül akşamı dışında
Bostancı dolmuş kuyruğunda
Sen başta ben en sonda
Öylece beklemişizdir
Sabah 7.30 vapuruna sen koşa koşa yetişirken
Ben yürüdüğümden kaçırmışımdır
Aynı anda başka insanlara
Seni seviyorum demişizdir
Mutlak güven duygusuyla başımızı
Başka omuzlara dayamışızdır
Olamaz mı? Olabilir


Onca yıl sen burada onca yıl ben burada
Yollarımız hiç kesişmemiş bu Eylül akşamı dışında