9 Şubat 2012 Perşembe

İç Savaş

Dün akşam haftalar sonra ilk kez elim evime değdi, ondan kalan son toz zerreleri de kaybolup gitti. Ve yine dün ilk kez nefes aldığımı hissettim, iyileşeceğim.. Başkalarının bana iyi gelmesine izin vermek için kalbimi parçalıyorum resmen.

Bir ayrılıktan sonra en zor olan ondan kalanlardan kendini kopartmak. Ben dün gece yaptım ve hiç ağlamadım. Kutuya giren her parça onu benden biraz daha söktü sanki, buna inanmaya ihtiyacım var. Her şeyi ama her şeyi topladım ama henüz atmak için hazır değilim. Biliyorum ki atmaya hazır olduğumda buna gerek olmayacak kadar uzağa düşmüş olacak kalbimden. 2 tane kuklayı kesip atmak dışında, bugüne kadar onlardan bana kalan her şeyi sakladım, saklarım. Atmak biraz da yaşadıklarımdan utanmak, ihanet etmek gibi gelir bana.

Ben böyle bir iç savaş verirken biliyorum ki Tanrı, Evren, Kader her ne ise bana pis pis gülüyorlar. Kul kurar hayat gülermiş ne de olsa. Seslerini duyuyorum 'nasılsa geçecek ve kalbin yangın yeri olduğuyla kalacak' diyorlar.

Issız Adam filminde bir sahne vardı ve bana göre en can alıcı  olan sahneydi. Adam uzun zaman sonra kızdan kalan tokayı bulur ve aslında o gittiğinden beri hep dipte olduğunu fark eder.

Dün gece her şeyi toplarken bir türlü bulamadığım bir çakmak geldi aklıma. Yine aradım ama yok sonrada unuttum zaten.

Şimdi üzerimdeki kıyafeti en son onunla giymiştim ve sabah giyerken bunu hatırlamamışım. Az önce elimi cebime attım ve bulamadığım çakmağa değdim. Ve anladım ki suyun yüzeyine çıkıp kocaman bir nefes almaya daha var.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder