6 Ekim 2011 Perşembe

Eksik

27 yaşında bir nefes,
27 yaşında bir umut,
27 yaşında bir tebessüm..

Bırakıp gitmişse sizi, ardından çok bir şey söylenemiyor aslında..Her şey zamanın boşluğunda havada asılıyken herkeste bir anlamlandırma çabasıdır gidiyor.

Dün gece annene sabır dilemek çok zordu Aytaç.. Bir kaç saatte derinleşebilirmiş meğer insanın yüzündeki çizgiler, yaşlanabilirmiş.. Tüm hayalleri orta yerinden bıçak gibi kesilebilirmiş meğer.. Bir anne acıdan küçücük kalabilirmiş..

Özge'nin dediği gibi her şeyi nasılda hızla yaptın..Sahi biliyor muydun gideceğini?

Şimdi ardında onarılmaz bir acı, eksik parçalar, sensiz anlar bıraktın.. Neden'ler nasıl'lar uçuşurken havada, sen şimdi bulutların ardında..

Ekim'i sevmiyorum Aytaç, ne kötü şu sonbahar dedikleri..

Sen orda bile olsan biliyorum yine Özge'yle didişiceksiniz, hep çok seveceksin onu..O'da ''Uzun Adam''ını..

Hoşçakal ''Uzun Adam'' rahat uyu..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder