31 Ekim 2011 Pazartesi

Gelsin Hayat Bildiği Gibi

Hayat sahiden çok mu tuhaf? Yoksa tüm tuhaflıklarını özellikle bana mı sunuyor? Muammalarım elimde gerçekten çok ama çok tuhaf bir gün geçiriyorum..

Hiç gitmeyeceğini (içten içe gideceğini bilsem de) düşündüğüm bir gidiş.. Tekrar dönmem dediğim işime dönmek..Artık iflah olmaz dediğim açelyanın bana göz kırpışı.. Ve tüm bunların ötesinde bir daha asla görmeyeceğimi düşündüğüm birinin yanı başımda belirmesi..

Dilimde tek şarkı.. ''Gelsin Hayat Bildiği Gibi''

Yüzümde her duyguya ait mimikler silsilesi.. Tüm rüzgarlarım birbirine karışmış halde.. Biri ben Poyraz'ım derken diğeri aslolan Lodos'tur diyor.. Meltem hala bir kıyıda sakınıyor kendini..

Kötü rüyalarla sabah 6'da uyanınca aslında biliyordum bu günün olağan geçmeyeceğini.. Ama bir gidiş dışında bende habersizdim gelecek olanlardan..

Hayatımı bir kaç ay öncesine geri döndürmek şu an istediğim tek şey.. Mutlu olmadığım ama mutsuz da kalmadığım zamanlarım.. Goldie'li paha biçilemez zamanları güzel saklama zamanı şimdi.. Dolaptaki kıyafetleri es geçmek ve yeniden tebessümlere boğmak gözümün gördüğü her şeyi.. Kahkaha atmak yine en içten ve en seslisinden.. Kalmak istemeyenleri uğurlamak ve kendi karmaşasında bırakmak zamanı..

En Rocco'sundan hayatla tatlı tatlı flört zamanları.. İçimde hiç bir şeyi, kimseyi biriktirmemek.. Neden olarak sunulanları kabul etmek hatta hiç düşünmemek.. Artık o hastanenin kapısından girip gerçekle yüzleşmek zamanı..

Aslında başka bir kadının geride bıraktığının bedelini ödediğimi kendime çok ama çok yüksek sesle haykırmak.. Hak ettiğimin çok ötesi.. Ama oluyor işte.. hayat ya, tuhaf ya..oluyor..

Lodos'un hayali sıcağına kanıp aslında Poyraz'da kaldığımı farkına varmak.. Hayat sahiden çok mu tuhaf??

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder